3,5 yaşındaki yeğenim Asya geçenlerde kendi kendine “çekmek” kelimesini farklı anlamlarda kullandığımızı fark etti.
“- Aaa, bi tişörtümden çekmek var bir de fotoğraf çekmek.” dedi.
Aslında Asya’nın yaptığı şey ne biliyor musun?
Türkçe düşünmek ve farklı kullanımları hızlıca kabul edip kullanmak.
“Bir dilde düşünmek” demek, söylemek istediğimiz ifadeyi, o dilin kendi düşünce sisteminde kurmak demektir.
Biz de İngilizce konuşmak istiyorsak önce İngilizce düşünmeliyiz.
“Sınava girmem gerekiyor.” cümlesini,
“I need to enter an exam.” dersen Türkçe düşünmüş,
“I need to take an exam.” dersen İngilizce düşünmüş olursun.
Çünkü; İngilizce düşünme sisteminde sınava girmezsin, sınav alırsın. Her dilin kendine özgü bir düşünme sistemi var. Bu sistemin sonucunda dilin fark edilme ve yayılma süreci ne kadar hoş değil mi?
Yabancı dil kullanırken, bizler de çocuklardaki “algıları her daim açık tutma” “yeni kelimeleri tekrar tekrar söyleme” ve “hata yaptıklarında bunu hiç umursamamalarını” örnek almalıyız.
Sevgilerimle.